Resüsitasyon

Main Menu

  • Ana Sayfa
  • Bölümler
    • Genel
    • Manşet
    • Kardiyolojik Aciller
    • EKG Tanılama
    • İlaçlar
    • Travma
    • Pediatri
    • Zehirlenmeler
    • Psikiyatri
    • Pratik Girişimler
    • Vaka Sunumları
  • Resüsitasyon
    • Algoritmalar
      • AHA 2015
      • ERC 2015
      • ANZCOR 2016
    • Kılavuzlar
      • ERC 2015
      • AHA 2015
      • ANZCOR 2016
    • Hava Yolu Uygulamaları
    • Geri Döndürülebilir Nedenler
    • Özel Durumlar
  • Algoritmalar
    • ERC 2015
    • AHA 2015
    • ANZCOR 2016
  • İlk Yardım
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
  • Bize Ulaşın

logo

Resüsitasyon

  • Ana Sayfa
  • Bölümler
    • Genel
    • Manşet
    • Kardiyolojik Aciller
    • EKG Tanılama
    • İlaçlar
    • Travma
    • Pediatri
    • Zehirlenmeler
    • Psikiyatri
    • Pratik Girişimler
    • Vaka Sunumları
  • Resüsitasyon
    • Algoritmalar
      • AHA 2015
      • ERC 2015
      • ANZCOR 2016
    • Kılavuzlar
      • ERC 2015
      • AHA 2015
      • ANZCOR 2016
    • Hava Yolu Uygulamaları
    • Geri Döndürülebilir Nedenler
    • Özel Durumlar
  • Algoritmalar
    • ERC 2015
    • AHA 2015
    • ANZCOR 2016
  • İlk Yardım
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
  • Bize Ulaşın
  • ANZCOR 2016 Algoritmaları

  • AHA 2015 Detaylı Taşikardi Algoritmaları

  • ERC 2015 Yetişkin ve Pediatrik İleri Yaşam Desteği Algoritmaları

GenelResüsitasyon
Home›Genel›DNR: Ölüm Hakkı

DNR: Ölüm Hakkı

By Önder ÖZATA
23 Eylül 2020
0
0
Share:

Kardiyopulmoner resüsitasyon solunum ve/veya dolaşımı duran kişilerin, kimyasal ve mekanik müdahalelerle yaşamsal sistemlerinin yapay olarak tekrar çalıştırma çabalarına verilen isimdir. 1960 yılında Kouwehoven tarafından tanımlanan ve dünya çapında yaygın olarak kullanılan bu tekniğin geliştirilmesi ve ilerletilmesi için birçok konferans düzenlenmiş, kılavuzlar çıkarılmıştır.

Son 10 yıla kadar KPR’nin kullanımı o kadar yaygınlaşmış, kökleşmiş ve yerleşmiştir ki her hastanın hakkı konumuna gelmiştir.

Peki bu ne kadar doğrudur? KPR ne kadar yararlıdır? Herkese ve her şartta yapılmalı mıdır? Hastanın ölüm hakkı nerede başlar? Yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesi düşen hastaların ölme hakkı ellerinden mi alınır?

Resüsitasyondan alınabilecek en iyi sonuç; hastanın bilinç düzeyinde hasar olmaması ve kabul edilebilir düzeyde iyi bir yaşam kalitesi olarak tanımlanmaktadır. Fakat KPR uygulamalarının başarısını etkileyen pek çok faktör vardır. KPR invaziv, maliyeti yüksek bir işlemdir ve sonuçları da çok değişken olmakla birlikte genellikle başarı şansı düşüktür.

  • Murphey ve arkadaşları, 70 yaş ve üzerinde kardiyak arrest gelişen hastalarda yaptıkları çalışmalarda 503 hastanın ancak 19’unun (%3.8) hastaneden ayrılabildiğini bildirmişlerdir.
  • Landry ve arkadaşları Amerika’da iki yıl süresince yoğun bakımda 114 hastayı geriye dönük olarak incelemiş. Hastaların %44’ü ilk kez resüsite edilmesine rağmen sadece 6’sı (%5) düzelerek hastaneden ayrılabilmiştir. Ayrıca hastaneden ayrılmayı başaran 6 hastadan 4’ü 1 yıl içerisinde ölmüştür, diğer ikisinin de ciddi sağlık sorunları devam etmiştir.
  • Hollanda’da 2015’te yapılmış olan bir çalışmada, hastane dışı kardiyak arrest gelişip resüsite edilen 70 yaş üstü hasta grubunda hayatta kalma oranı yüzde 12 olarak tespit edilmiştir. Bu oran 80 yaş ve üzerinde yüzde 6’lara kadar düşmektedir.
  • Hastane dışı kardiyak arrest vakalarının sağ kalımları günümüzde hala düşüktür, hastaneden taburculuk oranları(geri dönüşümsüz sekellerde dâhil) ortalama %7.6’dır. Kardiyak arrestten sağ kurtulanların %50’sinde nörolojik hasarlanma olmaktadır.

Bu çalışmalar gösteriyor ki ileri yaş ve/veya ciddi hastalığı olan hastaların çok azı hızlı resüsite edilmesine rağmen hayatta kalmaktadır. Bu hastalarda hayatta kalanların prognozu da kötüdür. KPR’nin yararı arrestin gelişmesine neden olan patolojik duruma, hastanın özelliklerine, resüsitasyonsuz geçen zamana ve kaliteli KPR tekniğine bağlıdır.

Bu gibi çok değişkenli sonuç ve çalışmalar KPR konusunu etik olarak da tartışmaya açmıştır.

  1. KPR’nin kronik hastalığı ve ek sağlık sorunu olan hastalarda başarısız olduğu görülmüştür.
  2. Terminal hastalığı olan hastalar başta olmak üzere bazı hastaların resüsite edilmek istemedikleri sağlık çalışanları tarafından fark edilmiştir.

Bu gibi birçok sonuç KPR politikalarının yavaş yavaş genel bir görüş ve zorunluluk olmaktan çıkarıp sağduyu haline gelmesine sebep olmuştur. Resüsitasyonun tek endikasyon olmaktan çıktığı; KPR’ nin hangi şartlarda uygulanması gerektiği soruları daha sık gündeme gelmeye başlamıştır.

Tarihte ilk kez 18. yüzyılda Bacon tarafından: ‘’Doktorun vazifesi hastayı ıstıraplarından kurtarmak ve sıhhatine kavuşturmaktır ama bunu yapamadığı durumlarda onun en acısız ve rahat şekilde ölümünü sağlamak da görevlerinden biridir.’’ şeklinde tanım yapmıştır.

Elden ayaktan kesilmeden, kimseye yük olmadan, sefil hale düşmeden, onurlu bir ölümü seçmek; son yıllarda hasta odaklı ve hasta otonomisine vurgu yapan bir yaklaşıma geçiş olmasıyla birlikte bir hak olarak görülmektedir.  (2015 ERC kılavuzunun etik bölümünde resüsitasyon ve ölüm kararı verme kısmına bu durum yansımıştır.)

Biyoteknolojide ilerleyen uygulamalar, yeni tedavilerdeki hızlı artış; kötü seyirli ölümcül hastalıklarda dâhil tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda yaşam süresini uzatarak, kaçınılmaz olan ölümü bir parça da olsa geciktirebilmeyi olanaklı kılmaktadır.

Kimi hastalar, hasta yakınları, doktorlar için kaçınılmaz sonun ötelenmesi bir lütuf olarak görülmekte iken kimileri içinse daha fazla ağrı, acı ve azap anlamı taşır; her insan için yaşamın anlamı farklıdır. Kişilerin bu anlam arayışlarını biçimlendiren pek çok etmen vardır ve “daha uzun yaşamaktansa daha anlamlı yaşamak” arzusu da buna dâhildir.

KPR Endikasyonu Olmayan Durumlar

  • Ölümün geri dönüşümsüz bulguları (rigor mortis, dekapitasyon, dekompozisyon, lividite)
  • Yenidoğan 23 hafta altı, 400 gr altı, konjenital anomaliler(anensefal vb.)
  • Maksimal tedaviye rağmen vital bulguları kötüleşen hiçbir fizyolojik yarar beklenmeyen hastalar
  • Şiddetli travma sonucu 10 dakika içinde revize travma skorunun düşük olduğu olgular
  • Yaşam işareti olmadan multipl ekstremite ampütasyonları
  • Vital bulguların olmadığı beyin maddesinin dışarı çıktığı penetran kafa yaralanmaları
  • 2 saatten daha fazla su içine batma
  • Şiddetli kardiyak yaralanmalar
  • Ağır ezici yaralanmalar
  • Hastanın DNR/DNAR talimatı olması (ülkemizde uygulanmamaktadır)

Tıbbi uygulamalarda DNR talimatı kullanımına başlanması 1980 yılından itibaren olmuştur. DNR protokolü uygulayan ülkelerin sayısı giderek artmaktadır.

Devam edecektir…

Previous Article

DNR: Nedir?

Next Article

Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu (ECMO)

0
Shares
  • 0
  • +
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0

Önder ÖZATA

Mesleğini hobi haline getirmiş daima öğrenci kalacak idealist meslek eskisi

Related articles More from author

  • GenelHava Yolu Uygulamaları

    Hastane Öncesi Alanda Airtraq Laringoskop Kullanımı

    31 Ekim 2016
    By E.TEK
  • GenelHava Yolu UygulamalarıPediatri

    Endotrakeal Tüp Derinliği

    12 Haziran 2016
    By E.TEK
  • Genel

    Konvülsiyon Yönetimi

    12 Mart 2016
    By E.TEK
  • Genel

    Mekanik Resüsitasyon & Mekanik Kompresyon

    2 Şubat 2016
    By E.TEK
  • Genel

    Akut İskemik İnme

    6 Mart 2016
    By E.TEK
  • Genel

    Kardiyopulmoner Resüsitasyon Yönetimi

    18 Ocak 2016
    By E.TEK

Leave a reply Cevabı iptal et

0

  • Genelİlaçlar

    Nitrogliserin ve Hastane Öncesi Kullanımı

  • Geri Döndürülebilir NedenlerTravma

    Tansiyon Pnömotoraks

  • İlaçlar

    Digoxin (Digoksin) ve Hastane Öncesi Kullanımı




Kategoriler

  • AHA 2015
  • ANZCOR 2016
  • EKG Tanılama
  • ERC 2015
  • Genel
  • Geri Döndürülebilir Nedenler
  • Hava Yolu Uygulamaları
  • İlaçlar
  • İlk Yardım
  • Kardiyolojik Aciller
  • Kılavuzlar
  • Manşet
  • Özel Durumlar
  • Pediatri
  • Pratik Girişimler
  • Psikiyatri
  • Resüsitasyon
  • Travma
  • Vaka Sunumları
  • Zehirlenmeler

Günün Algoritmaları

AHA 2015 TYD Algoritmi (Tek kurtarıcı)
Sitemizdeki bilgiler mümkün olduğunca güncel kaynaklara dayanmaktadır. Ancak tıp dünyasının gelişme hızı göz önüne alınırsa bilgilerde hızlı değişiklikler kaçınılmazdır. Bazı yazıların güncelliğini kaybetmiş olabilmesi ihtimaline ve yazım yanlışlarına karşı bilgilerin farklı kaynaklar ile desteklenmesi önemlidir. Sitemizde telif hakkı olan görsel olduğunu düşünüyorsanız lütfen buradan bize bildiriniz. Tüm hakları saklıdır. Resüsitasyon 2016.
Gizlilik Politikamız
Sizlere iyi bir web deneyimi sunabilmek için, bu sitede çerezleri kullanıyoruz. Web sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.KapatGizlilik Politikamız